Basın Özgürlüğü Misyonu Türkiye'de

26 Kasım 2025
Basın Özgürlüğü Misyonu Türkiye'de

Basın Özgürlüğü Misyonu, RTÜK Üyesi Necdet İpekyüz ile görüşmesinde Türkiye’deki ifade özgürlüğü ihlallerini, muhalif kanallara kesilen para cezalarını, yapay zekâ ile denetim planlarını ve iktidara yakın medya ile muhalif medya arasındaki çifte standardı konuştu.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Necdet İpekyüz; Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CJP), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Balkanlar ve Kafkasya Transeuropa Gözlemevi (OBCT), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) Af Örgütü ile Article 19’dan oluşan Basın Özgürlüğü Misyonu heyetiyle bir araya geldi

Heyet, Avrupa Birliği Delegasyonu, Anayasa Mahkemesi CHP ve DEM Parti’nin TBMM grup başkanlıkları gibi kurumların ardından RTÜK Üyesi İpekyüz’e yaptığı ziyarette Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve medya üzerindeki yapısal baskıları görüştü. RTÜK’ün cezalandırma mekanizmalarını konuştu.

Siyasi kurumların ve medya denetçilerinin yayıncılık üzerindeki baskısına yönelik raporlar sundu.

MUHALİF YAYINCILIĞA YÖNELİK SİSTEMATİK BASKI

Toplantıda kurum temsilcileri, RTÜK’ün basına yönelik müdahale olarak tanımladıkları başta Halk TV, TELE1, KRT ve Now TV olmak üzere muhalif kanallara kesilen para cezalarının yayıncılar üzerinde büyük bir tehdit olduğunu anlattı.

İpekyüz bu durumun, medyaya yönelik sistematik bir mobbing olduğunu, reklam verenlerin çekilmesine ve sonuçta otosansür mekanizmalarının gelişmesine neden olduğunu ifade etti.

Eleştirel yayıncılığa yönelik cezaların çoğunlukla "tarafsızlık" ilkesi ve "milli manevi değerler" gibi yoruma açık maddelerden verildiğini, oysa iktidara yakın kanallardaki nefret söylemi ve manipülatif yayınların neredeyse hiç cezalandırılmadığını, bir çifte standart uygulandığını anlattı.

RTÜK’ün denetim mekanizmalarına yapay zekayı entegre etmesine yönelik kamuoyunda çıkan haberleri gündeme getiren Heyet, bu çabaların ciddi bir endişe kaynağı olduğunu İpekyüz’e iletti.

HEYETTEN TÜRKİYE VERİLERİ

Uluslararası heyet, son bir yıl içinde Türkiye'de gözlemlenen basın özgürlüğü ihlallerine dair somut veriler sundu:

Bu verilerde son 12 ay içinde 105 basın özgürlüğü ihlali raporlandığı, bu ihlallerden 253 gazeteci ve medya çalışanın etkilendiği belirtildi.

Rapora göre ihlallerin yüzde 77’si hukuki davalar ve yargı süreçlerinden oluşurken, RTÜK'ün uygulamaları (para cezaları ve lisans tehditleri) ile ilgili doğrudan 9 vaka tespit edildi.

İpekyüz, Türkiye'deki mevcut zorlukların aşılması için sadece RTÜK mevzuatında değil, daha geniş çaplı bir yeni anayasal sistemle beraber özgürlüklerin ve demokratik gelişimin bütününü kapsayacak reformlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Muhalefet partilerinden seçilerek gelen üyelerin, alınan haksız kararlara karşı sürekli muhalefet şerhi düşerek yargı yolunu açık tutmaya çalıştığı da belirtti.

İpekyüz, yargının yavaş işlemesi ve siyasallaşmanın AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının dahi uygulanmamasında sorunlar yarattığını aktardı.

Barış ve demokratik toplum sürecinde medya üzerindeki yapısal baskı mekanizmasının özgür bir gazetecilik ortamının korunması gereken bir ülkenin demokratik yaşam kalitesini düşürdüğünü belirtirken, bir ülkedeki medya sansürünü otomatikleştirmeye çalışmanın bir demir kapının anahtarını sadece bir kişiye vermek gibi olduğunu ve bu yüzden o kapının ne zaman açılacağına ya da kapanacağına dair hiçbir şeffaflık veya denge kalmayacağını belirtti.

Kaynak:https://bianet.org/haber/basin-ozgurlugu-misyonu-turkiye-de-medyaya-sistematik-mobbing-uygulaniyor-313892