Gazeteci Fatih Altaylı, “cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, Silivri Cezaevi yerleşkesindeki İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan, Celal Şengör, İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ve Galatasaray Lisesi'nden arkadaşları Altaylı'ya destek için duruşmaya geldi.
Duruşmada savcılık, celse arasında sunduğu görüşünü tekrar ederek Altaylı’nın en az 5 yıl hapisle cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi.
“CUMHURBAŞKANI NEDEN BENDEN KORKSUN?”
Savunmasına “Silivri’ye hoş geldiniz” diyerek başlayan Altaylı, kendisine suçlama yöneltilen yayının Cumhurbaşkanında bir korku veya rahatsızlık yaratmasının mümkün olmadığını söyledi. Altaylı, benzer suçlamalarla yargılanan kişilerin çoğunun beraat ettiğini ya da tahliye edildiğini belirtti.
Altaylı, “Cumhurbaşkanının koruma dairesinde 4-5 bin polis görev yapıyor. Yayınımdan sonra Cumhurbaşkanının programında bir değişiklik olup olmadığını araştırdım, yokmuş. Ben bir örgüt üyesi değilim, şiddete başvurmuşluğum da yok. Cumhurbaşkanı neden benden korksun?” dedi.
Yargılanmasının hem kendisine hem de Cumhurbaşkanı’na haksızlık olduğunu söyleyen Altaylı, beraatini talep etti.
BAŞKA DAVALARI EMSAL GÖSTERDİ
Altaylı, savunmasında “Urla davası”nı örnek göstererek darbe girişiminin ardından açılan bu davada bile birçok kişinin “cumhurbaşkanına tehdit” suçundan beraat ettiğini hatırlattı. “Benim dosyamla benzerlik kurulmak istenmiş ama ilgisi yok” ifadelerini kullandı.
AVUKATLAR: TEK DELİL YOUTUBE YAYINI
Altaylı’nın avukatlarından Ömer Teker, dosyada yalnızca tek bir delil bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Müvekkilim 158 gündür tutuklu. Dosyada yalnızca YouTube yayını bulunuyor. Bu yayında, Cumhurbaşkanının korkmasına neden olabilecek bir unsur yok. Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz.”
Teker, “Cumhurbaşkanına tehdit” suçunun katalog suçlardan sayılamayacağını, hazırlanan iddianamenin bir doktrin üzerine kurulu olduğunu ifade etti.
Avukat Emine Rezzan Aydınoğlu da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bile benzer suçlamalarla yargılanan kişilerin çoğunun beraat ettiğini hatırlattı. Aydınoğlu, Altaylı’nın yalnızca tarihsel bir örnek verdiğini, bunun suçlama konusu yapılamayacağını söyledi.
“SÖZLE SUÇ OLUŞMAZ”
Avukat Metin Sinan Aslan ise ortalama zekâya sahip bir kişinin dahi yalnızca sözle birine fiilî saldırı yapılamayacağını anlayabileceğini belirtti. Bu suçun oluşması için bir fiilin gerekli olduğunu vurgulayan Aslan, “Savcılık, 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı’na saldıran pilotların dosyalarını emsal göstermiş. Bu dosyayla ne ilgisi var?” diyerek eleştiride bulundu.
SON SÖZ: “BERAATİMİ TALEP EDİYORUM”
Mahkeme başkanı, duruşma sonunda Altaylı’ya son sözünü sordu. Altaylı, avukatlarının beyanlarına katıldığını belirterek beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, yarım saatlik aranın ardından kararını açıkladı.
MAHKEME CEZA VERDİ, TAHLİYE YOK
Mahkeme, Altaylı’yı “cumhurbaşkanına tehdit” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına mahkûm etti. Altaylı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
NE OLMUŞTU?
Fatih Altaylı hakkında, 20 Haziran’da YouTube kanalında yaptığı yayın nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Söz konusu video, sosyal medya kullanıcıları tarafından kesilerek yalnızca birkaç saniyelik kısmı dolaşıma sokulmuş; ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral sosyal medya hesabından “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” paylaşımı yapmıştı.
Altaylı, 22 Haziran’da İstanbul Teşvikiye’deki evinde gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
