Gazetecilerden tutuklu Ercüment Akdeniz için videolu destek mesajı

06 Eylül 2025
Gazetecilerden tutuklu Ercüment Akdeniz için videolu destek mesajı

Gazeteciler, tutuklanan gazeteci Ercüment Akdeniz için destek mesajı yayınlayarak Akdeniz için adalet çağrısında bulundu.

Gazeteciler Banu Güven, Candan Yıldız, Elif Akgül, Faruk Eren, Filiz Gazi, Gözde Şeker, Hilmi Hacaloğlu, Kemal Göktaş, Mehveş Evin, Murat Sabuncu, Timur Soykan ve Yıldız Tar; tutuklu gazeteci Ercüment Akdeniz için videolu destek mesajı yayınladı.

Ercüment Akdeniz'in tam 200 gündür tutuklu ve özgürlüğünden mahrum olduğunu belirtildiği videoda, Akdeniz'in gazetecilik faaliyetlerinin delil olarak sunulduğu vurgulandı.

"Gazetecilik delil değil, suç hiç değil" değil diyen gazeteciler destek videosunda şunları söyledi:

Timur Soykan: Ercüment Akdeniz, 18 Şubat sabahı 05.30’da evinden çıkarken gözaltına alındı; yarım saat boyunca sivil polis aracında bekletildi. Saati gelince evinin basılacağı söylendi. Sonrasında kamera çekimi eşliğinde, bağırış çağırışlarla, ellerde levyelerle evine girildi.

Faruk Eren: Ercüment Akdeniz için 2012-2013 telefon kayıtları raftan indirildi. oysa 2014’te bu telefon kayıtlarının tamamı imha edilmişti. Bu kayıtların artık delil vasfı yok. Fakat 12 yıl sonra “Olmadı baştan” denildi ve imha edilen kayıtlar suçlama konusu yapıldı.

Murat Sabuncu: 2011’de İstanbul Aksaray’daki Demokratik Çözüm Çadırı eyleminden gözaltına alınan kişilerin 11 yıl önceki ifadeleri, iddianamede şu şekilde yer aldı: “Ercüment Akdeniz’in bu eylemde sözlü açıklamada bulunduğunu beyan ettikleri tespit edilmiştir.”

Oysa tanıkların 2011 tarihli ifadelerinde Ercüment Akdeniz’e dair herhangi bir beyan yok. Polisin tanıklar için hazırladığı matbu soru formundaki bir cümle, sanki tanıklar söylemiş gibi iddianameye eklendi.

Banu Güven: 31 Temmuz’daki duruşmada dinlenen her iki tanık da, 2011’deki ifadelerinde Ercüment Akdeniz ile ilgili bir beyanda bulunmadıklarını ve 14 yıl önceki eylemi hatırlamadıklarını söyledi.

Elif Akgül: Mahkemede dinlenmesi istenen 3 tanık daha vardı. Doğubayazıt’tan bağlanacak tanığa, SEGBİS bağlantısı sağlanamadı. Diğer tanık ise 2017 yılında vefat ettiği için dinlenemedi. Biri ise ABD’de yaşıyordu. Mahkeme, ölen tanık da dahil, bu tanıkların tekrar zorla getirilmesine karar verdi.

Mehveş Evin: Ercüment Akdeniz, ifadelerinde ısrarla Emek Partisi’nin eski genel başkanı olduğunu anlattı ancak “HDK üyeliği” iddiasıyla yargılanıyor. Üstelik iddianameye konulan 14 tape kaydının 13’ünde Emek Partisi yöneticileri ya da üyeleriyle görüşmüştü. Tapelerde adı geçen 25 kişiden 24’ü de Emek Parti üyesiydi, biri ise sendika başkanıydı. Yasal bir partiye ait iç görüşmeler terör kapsamına alındı.

Kemal Göktaş: Delil sayılan telefon görüşmelerinden biri de, Akdeniz’in gazeteci olarak Hayat TV yayınına katılıp Taksim’den Gezi Parkı eylemlerine dair izlenimlerini aktarması. Savcılık, bu yayına dayanarak Akdeniz’in 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinde kitleleri yönlendirdiğini iddia etti. Oysa Akdeniz, Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle 2013’te yargılanmış ve bu davadan beraat etmişti. Akdeniz’in gazetecilik faaliyetleri de suç sayıldı.

Yıldız Tar: Bulgaristan’ın ilk başbakanı Georgi Dimitrov’un kitabı “Faşizme Karşı Birleşik Cephe” iddianameye ‘Faşizme Karşı Beleştepe’ olarak yazıldı. İnternette küçük bir tarama yapmaya bile gerek duyulmadı. Polis yazdı, savcı okudu, mahkeme kabul etti.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin Kültür Bakanı Jdanov’un “SBKP 18. Tüzük Kongre Raporları” iddianameye MLKP 18. kongre belgeleri jidanoğlu diye yazıldı.

Candan Yıldız: Tapelerde geçen “üyelik aidatları ve bağış” gibi EMEP’in kendi mali faaliyetleri, “silahlı bir örgüte yardım” gibi gösterildi. İddianamede yasal bir partinin kanuna uygun mali faaliyetleri, teröre yardım sayıldı.

Gözde Şeker: 2012’de tiyatrolarla ilgili bir yasa değişikliğine karşı düzenlenen eylemde Akdeniz’in yaptığı basın açıklaması da, sanki suçmuş gibi iddianameye eklendi ama iddianameye Akdeniz’in açıklamada ne söylediği bile yazılmadı.

Hilmi Hacaloğlu: 2012’de sendikaların çağrısıyla “sendika güç birliği” tarafından düzenlenen eyleme, EMEP bünyesinde katılması Akdeniz için suç sayıldı. Oysa söz konusu eylemde, toplu iş yasasında yapılan değişiklikler protesto edilmişti. İddianamede ayrıca, Akdeniz’in 2013 yılında 1 Mayıs yasaklarını protesto mitinglerine katılması da suç sayıldı. İşçi ve emekçilerin taleplerini sahiplenmek, suç kabul edildi.

Kaynak:https://kisadalga.net/haber/gundem/gazetecilerden-tutuklu-ercument-akdeniz-icin-videolu-destek-mesaji-132300