
Hrant Dink’in katledilmesinin üzerinden 17 yıl geçti. Hrant Dink, vurulduğu eski Agos gazetesi binası önünde anılıyor.
Şişli'de 19 Ocak 2007 günü Agos Gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırıda, tetikçi Ogün Samast tarafından öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, vurulduğu saatte, vurulduğu yerde ve pek çok kentte anılıyor.
Vurulduğu Şişli’deki Sebat Apartmanı’nın önünde bir araya gelen ailesi, sevenleri, meslektaşları, insan hakları savunucuları, yurttaşlar Dink’in öldürüldüğü noktaya kırmızı karanfil, Agos gazetesi, mum ve nar bıraktı. Anmada "Hrant için adalet", “Cinayet 17 yaşında, ”Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz" yazılı Kürtçe, Ermenice ve Türkçe dövizleri taşınıyor.
19 Ocak 2007'de 17 yıl önce, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, gazetesinin önünde, uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. O dönem 17 yaşında olan tetikçisi Ogün Samast, 15 Kasım 2023’te serbest kaldığında Rakel Dink “Yıllardır katillerle aynı havayı soluduklarını” söylüyordu. Dava 17 yıldır devam ediyor.
Agos gazetesinin eski binasına dün akşam saatlerinde Hrant Dink'in silüeti ve fidan görüntüleri yansıtıldı. Dink'in katledildiği gazete binasına lazer ışıklarıyla "Adalet" yazıldı. Bu yıl Sebat Apartmanı yansıtmasını Sanatçı Hale Tenger tasarladı.
HEDEF ALINDI, TEHDİT EDİLDİ
Agos Gazetesinin Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Ermeni meselesini gündeme getirmesi sonrası hedef haline geldi. Şubat 2004’te, Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul Valiliği ve MİT yetkilileri tarafından “Had bildirildi”. Suç duyuruları, “Türklüğü aşağılama” cezaları, tehditler hiç bitmedi.
Emniyet görevlileri cinayetin işlenmesinden 11 ay önce, şubat 2006’da Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldürmek istediğini biliyordu. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı da temmuz 2006’da Yasin Hayal’in Agos gazetesi çevresinde keşif yaptığını ve Hrant Dink’i öldürmeyi planladığını öğrenmişti.
Hrant’ın öldürüleceğine dair tüm detayları bilen ancak hiçbir şekilde harekete geçmeyenler arasında Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler de vardı.
19 Ocak 2007’de ise, gerçekleştirileceği bilinen cinayeti 17 yaşındaki Ogün Samast işledi. Bir gün sonra Samsun Otogarı’nda yakalandı, “Pişman değilim” dedi. Karakolda eline bayrak verildi; polisler “Aslanım benim, güzel poz ver, hem de gülerek ver, kardeşim benim, aferin oğlum…” diyordu.
RÜZGAR NEREDEN ESERSE
Cinayetle ilgili ilk yargılama 2007’de başladı. 2 Temmuz 2007’de 18 sanıklı davanın Özel Yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmasında, savcıya göre ‘örgüt’ vardı ve o günün konjonktüründe bu örgüt ‘Ergenekon’du. Dosyada sadece “Yasin Hayal ve arkadaşları” vardı.
Dink ailesinin avukatları AİHM’ye başvurdu ve AİHM ‘Etkin bir soruşturma yürütülmediğine’ hükmetti. Böylece kamu görevlilerinin dahil edildiği, 9 yıla yayılan, yeni bir süreç başladı. 2016’dan başlayarak, kamu görevlilerinin dahil edildiği iddianameler hazırlandı ve dosyalar birleştirildi; tetikçi ve azmettiricilerin dosyası ise ayrıldı.
26 Mart 2021’de yeni bir karar çıktı. Yeni örgüt ise ‘FETÖ’ idi. Son olarak; Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 78 sanığın yargılandığı davanın Yargıtayın 15 sanık hakkında verdiği bozma kararının ardından yeniden görülmesine başlandı. Dava hâlâ devam ediyor.
KATİLLERLE AYNI HAVAYI SOLUMAK
Ogün Samast ise, 20 Ocak 2007’de Samsun’da yakalandıktan 16 ay 10 gün sonra 15 Kasım 2023’te tahliye edildi. Hrant’ın eşi Rakel Dink, Samast’ın tahliyesini “Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp, yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi” ifadeleriyle değerlendirmişti. “Yıllardır katillerle aynı havayı soluduklarını” ifade eden Rakel Dink, eşinin ölüm emrini verenlerin aralarında dolaştığını bildiğini ifade etti ve şunları söylemişti: “Sabahattin Ali’nin, İlhan Erdost’un, Zeki Tekiner’in, Uğur Mumcu’nun, Musa Anter’in katilleriyle aynı havayı soluduğumuzu bilmiyor muyuz?”