
Haklarını alamadıkları gerekçesiyle başlattıkları mücadelenin 15. gününde Beşiktaş Meydan’da toplanan Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, “Gazetecilerin kendi hakkını korumaktan korktuğunu sananlar, yanılıyor” dedi.
Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, ücretlerin ödenmemesi, kötü çalışma koşulları, iş yükü ve yemek ücreti nedeniyle iş bırakarak kurumun içinde başlattıkları direnişe devam ediyor.
KRT çalışanları, 28 Mart’tan bu yana maaşlarının ve yemek ücretlerinin ödenmediğini duyurarak başlattıkları direnişi 15. günde kanal binasından Beşiktaş Meydanı’na taşıdı.
Protestoya DİSK Basın-İş de destek verdi.
KRT çalışanı Fatih Yapıcı'nın okuduğu basın metninde "Gazetecilik entelektüel kapasite, politik birikim, kamu yararı bilinci ile yapılması gereken özel bir iştir. Kendi hakkını ve hukukunu savunamayanlar gazetecilik yapamazlar" denildi.
"HAKKIMIZ OLANI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Başından beri bizi haklı mücadelemizde yalnız bırakmayan burada olan ve çeşitli sebeplerle burada olamayan ama desteklerini daima hissettiğimiz dostlarımızı KRT emekçileri olarak selamlıyoruz.
Esasında bu basın açıklamasını yapmayı planlamıyorduk çünkü kanal patronu Fırat Bozfırat bize 16 Haziran Pazartesi günü bizimle masaya oturacağını ve yarattığı mağduriyeti gidereceği sözünü vermişti. Ancak Bozfırat tıpkı daha önce yaptığı gibi sözünü tutmadı, masandan kaçtı ve bizi yine şaşırtmadı.
Biz de başından sonuna kadar haklı olduğumuz bu mücadelemizi başka bir safhaya geçirmeye karar verdik ve meydanlarda sokaklarda sizler buluştuk.
Peki kültür radyo televizyon emekçileri olarak neden buradayız neden bu meydanda sizlerleyiz, neden yayını durdurduk ?
Kanalımızda yanlış yönetim anlayışı sebebiyle bir kriz yaşanmakta bir ödeme krizi ama salt bir ödeme krizi değil.
Aynı zamanda habercilik ve demokratik toplumlar için nefes borusu işlevi gören editöryal bağımsızlık krizi.
Çalışanların muhatap alınmaması ve sistematik şekilde değersizleştirilmesi krizi.
Bu çoklu krizi ortamı 2023 Sonbahar’ında kanalın el değiştirmesiyle başladı
Olağanlaştırılan düşük ücret politikaları, keyfi işten çıkarmalarla oluşan kadro istikrasızlığı, seyredilme oranlarını ve kanal gelirlerini ciddi şekilde olumsuz etkileyen anlaşılmaz ve istikrarsız yayın politikası...
Bütün bunlar özelde KRT’nin zaman zaman da Türkiye medyasının genel sorunu.
Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ve enflasyonist ortam hepimizin malumu bu ortamda KRT emekçilerinin hesaplarına en son 28 Mart’ta maaş girişi oldu, çalışanlar yemek ödemelerini de 3 aydır alamıyor ve içerisindeki bakiyelerle birlikte yemek kartları da ayrıca bloke durumda.
Bütün bu yaşananlar karşısında ilgili yöneticilerden ki hepsi bu süreçte çok kötü bir sınav verdiler doyurucu bir açıklama alınamamış, çalışanların çözüm için harekete geçme çağrıları da karşılık bulmamıştır.
KRT’de çalışan gazeteciler defalarca Fırat Bozfırat’tan görüşme talep etmiş ancak bu talepler kendisi tarafından cevaplandırılmamıştır.
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen kanalda rutin mesai devam etmiş, ekrana hiçbir olumsuzluk yansıtılmamıştır.
İşte böyle bir ortamda kanalın yayınlarının durduğu 4 Haziran Çarşamba gününe gelinmiştir.
4 Haziran Çarşamba hem bayram öncesi olması hem de daha önce defalarca söz verilen ödeme günlerinin sonuncusu olması sebebiyle de önemli bir gündür.
O gün alın terlerinin karşılığını 2 aylık gecikmeyle de olasa söz verildiği gibi almayı bekleyen KRT emekçilerine hakkedişlerinin ödenmeyeceği ve herhangi bir ödeme günü de verilemeyeceği söylenmiş bunlara ek olarak tazminatların belirsiz bir tarihte ödenmesi şartıyla. “Kademeli işten çıkarma” teklifi yapılmıştır.
KRT çalışanları bu kabul edilemez teklif karşısında iş kanunu madde 34 kapsamında işten kaçınma haklarını kullanmış ve yayını durdurmuşlardır.
Kanal patronu ve yöneticiler yayına tekrar geçmek için yaptıkları her türlü gayri etik baskıdan sonuç alamayınca Fırat Bozfırat çalışan temsilcileriyle görüşmeyi kabul etmek zorunda kalmış ama somut bir öneri sunmamıştır.
Gecenin ilerleyen vakitlerinde kanal CEO’su aracılığıyla 27 Haziran’da ödeme ve bayram için 10-15 bin liralık prim teklifi hem tarihin ay sonu olaması hem de yazılı garanti verilmemesi sebebiyle reddedilmiş, işten kaçınma hakkına ek olarak kanal içerisinde 24 saat vardiya usulü nöbete başlanmıştır. Ve süreç bugüne kadar gelmiştir.
Gazetecilik entelektüel kapasite, politik birikim, kamu yararı bilinci ile yapılması gereken özel bir iştir.
Kendi hakkını ve hukukunu savunamayanlar gazetecilik yapamazlar.
Toplumun hakkını, hukukunu korumak için mücadele eden gazetecilerin kendi hakkını hukukunu korumayı unuttuğunu, bundan korktuğunu sananlara, bizler KRT emekçileri olarak yanıldıklarını gösterme kararlılığındayız ve hakkımız olanı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."
Kaynak:https://www.birgun.net/haber/krt-emekcileri-haklari-icin-direnisi-sokaga-tasidi-631893