
Türkiye Barolar Birliği ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘medya genelgesini’ yargıya taşıdı. Danıştay’a yaptığı başvuruda genelgenin otosansüre yol açacağını, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına sebep olabileceğini savundu.
Türkiye Barolar Birliği (TBB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Cumartesi Günü Resmi Gazete’de yayımlanan “Basın ve Yayım Faaliyetleri” konulu genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a dava açtı.
Başvuru dilekçesinde, dava konusu edilen genelgenin hukuki tanımı ve icrai işlem niteliği açıklandıktan sonra Türkiye Barolar Birliği’nin dava açmaktaki hak ve menfaati dile getirildi.
"SANSÜRÜN ÖTESİNDE OTOSANSÜR YARATACAK"
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilgili maddelerinin işlendiği dilekçede, iptal davasına konu edilen genelge yürürlükte kaldığı sürece ortaya çıkacak olumsuzluklar şöyle sıralandı:
*Gerek Anayasa’da gerek anayasal hüküm gereği uymakla yükümlü bulunulan uluslararası belgelerde, kişilere tanınan temel hak ve özgürlükler ihlal edilecek,
*İfade ve basın özgürlüğünün karşısındaki kavram olan ‘sansür’ün ötesinde ‘otosansür’ etkisi yaratılacak,
*Hukuki belirliliği bulunmayan, öznel ve yoruma açık ifadeler ile anayasal temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması sonucunu doğuracak dava konusu Genelge ile verilen talimat, ilgili mevzuatı uygulayan ve zaman zaman anayasal temel hak ve özgürlüklere yasa gereği dokunan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının takdir yetkisini baltalayacak,
*Talimat verilen kamu kurum ve kuruluşlarının bu zamana kadar olan yasa maddelerini yorumlama faaliyetlerini Anayasanın ‘ölçülülük’ ilkesine aykırı şekilde dönüştürecek, ilgili kanunlarda mevcut sınırlamaları aşmaları sonucunu doğurarak temel hakkın özüne dokunacak ve bütünüyle anayasal hükümlere aykırılık oluşacaktır.
"HUKUK DEVLETİ İLKESİNE TERS"
“Genelge ile belirsiz tanımlamalar üzerinden ifade ve basın yayın özgürlüklerinin özüne dokunma tehlikesi ve uygulamasına yol açılması hukuk devleti ilkesi ile ters düşmekte ve temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla belirli amaçlar doğrultusunda sınırlanacağına ilişkin anayasal hükme de aykırılık teşkil etmektedir” denilen dilekçede, Anayasa’nın ilgili maddeleri sıralandı.
Bu çerçevede genelgenin, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesine, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin 13. maddesine, ifade özgürlüğünü teminat altına alan 26. maddesine, basın özgürlüğüne ilişkin 28. maddesi ile süreli ve süresiz yayınlara ilişkin 29. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edildi.
MLSA, ‘SANSÜR GENELGESİNİN’ İPTALİ İÇİN DANIŞTAY’A BAŞVURDU
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, 29 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2022/1 sayılı “Basın ve Yayım Faaliyetleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin iptali için Danıştay’a başvurdu. Genelge ile Anayasa tarafından garanti altına alınan hakların kısıtlanmasının amaçlandığı, medya-basın ve ifade özgürlüklerine Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde belirtilen sınırların dışında müdahale edilmesine imkan verildiği gerekçesiyle genelgenin iptali talep edildi.
İptal dilekçesinde temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasını düzenleyen Anayasa’nın 13. maddesi hatırlatılarak temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla ve yine Anayasa tarafından belirlenen sebepler ile sınırlandırılabileceğine dikkat çekildi. Genelgenin içeriği ve amacı düşünüldüğünde düzenleyici olmak maksadının aşıldığı belirtildi.
Genelgede kullanılan dile de dikkat çekilen iptal dilekçesinde genelgenin “muğlak ifadeler” içerdiği belirtildi. Genelgenin yerici dili ile hangi kişi ve kurumların “aile ve toplum yapısını temelinden sarsmaya yönelik açık ve örtülü faaliyet yürütmek” ile itham edildiğinin belli olmadığı ve dahası “toplumun temel değerleri” vurgusu ile “gerekli tüm tedbirlerin” alınmasını gerektirecek kıstasların açık olmadığı belirtildi. Aynı şekilde genelgedeki “yabancı içerikler” ifadesinin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile çelişki içerisinde olduğuna dikkat çekildi. Bu haliyle medya ve basın özgürlüklerine orantısız ve keyfi müdahale edilmesine imkan sağladığı belirtilen genelgenin öncelikli bir şekilde ve savunma alınmaksızın yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edildi.
‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLER GENELGE İLE KISITLANAMAZ’
Genelgenin hukuki bir metinden çok siyasi bir metin olduğunu ifade eden MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, “Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile garanti altına alınmış hak ve özgürlükler bir genelge kısıtlanamaz” dedi. Emniyet’in gazetecilerin toplumsal olaylarda görüntü ve ses kaydı almasını engellemeyi amaçlayan genelgesini hatırlatan Ok, “O genelge gibi bu genelgenin de yayımlandığı ilk andan itibaren hukuki bir karşılığı yok fakat ne yazık ki pratik bir karşılığı olacaktır. Genelge ile bağımsız ve eleştirel medyayı hedef alan baskı, denetimler ve kapatmaya kadar varan cezalar artacaktır. Danıştay’ın bu sefer de ivedilikle doğru kararı vermesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
https://www.mlsaturkey.com/tr/mlsa-sansur-genelgesinin-iptali-icin-danistaya-basvurdu/