T24 yazarı Tolga Şardan'ın kamuoyunda 'Sansür Yasası' olarak nitelendirilen 'Dezenformasyon Yasası' kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlamalarıyla beş yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün (20 Kasım) görüldü. Şardan duruşmaya katılmadı. Şardan'ın avukatları, yazıya konu olan hâkimin HSK soruşturmasının bittiğini dosyanın da Yargıtay'da olduğunu söyledi ve ilgili dosyanın mahkemeye sunulmasını talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, duruşmayı 30 Nisan'a erteledi
"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında resen başlatılan soruşturma kapsamında 1 Kasım 2023’te tutuklanan ve beş günlük tutukluluk sonrası Sincan Hapishanesi’nden tahliye edilen Şardan'ın duruşması, bugün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada beyanlarda bulunan Şardan’ın avukatı Özlem Günel Tekşen, şu ifadeleri kullandı:
“Celse arasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi emsal bir karar verdi. Basın kanununa göre burada müvekkilin kaynağına açıklamaya zorlandığını gördük. Somut olayda AYM İletieşim Başkanlığı’nın dezenformasyonla mücadele yetkisi olmadığını belirtmişti. MİT’in de olay hakkında açıklamma yapma yetkisi yoktur. Bu olayda yeniden Bölge Adliye Mahkemesi kararında failin halk arasında panik yaratmak amacıyla yapılması gerektiği söylenmiştir. Burada müvekkilin halkı bilgilendirmek dışında bir amacı yoktur.”
Yazıya konu olan olaydaki hâkimin yargılamasının Yargıtay’da başlayacağını belirten Şardan’ın avukatlarından Mustafa Gökhan Tekşen, şöyle konuştu:
“Sanık olarak yazıda yer alan hâkimin HSK teftişi tamamlandı. Dosya Yargıtay’a gönderildi, bir görev uyuşmazlığı vardı bu çözümlendi. Yani yazıya konu olan olaylarla ilgili dosya Yargıtay’da. Olay hakkında yargılama başlayacak. Biz bu dosyanın mahkemenize getirilmesini istiyoruz.
Yagılamanın başından beri bu dosyada gördüğümüz 3. savcı. Mütalaa hiç değişmedi. Buradan sonra bir karar verecekseniz beraatini bekliyoruz. Bu dosyanın bir katkısı olacağını düşünüyorsanız bu dosyanın getirilmesini istiyoruz.”
DOSYA YARGITAY’DAN İSTENECEK
Ara kararını açıklayan hâkim, Şardan’ın yazısına konu olan hâkimin yargılandığı dosyanın Yargıtay’dan istenmesi talebini kabul etti. Duruşma, 30 Nisan saat 14.00’a ertelendi.
NE OLMUŞTU?
T24 yazarı Tolga Şardan, "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yargıdaki usulsüzlük iddialarını kaleme aldığı yazısı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın re'sen başlattığı soruşturma kapsamında savcılık ifadesinin ardından 1 Kasım 2023’te sevk edildiği İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce Dezenformasyon Yasası kapsamında tutuklanmıştı.
T24 yazarı Şardan, evinde yapılan arama sonrası gözaltına alındığında çıkarıldığı savcılıktaki ifadesinde "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtmişti.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak, "işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin ‘kanun gereğince’ var sayıldığı, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürmüştü.
Şardan, gönderildiği Sincan Hapishanesi’ndeki 5 günlük tutukluluk sürecinin ardından tahliye edilmişti.
Şardan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16 Şubat’ta bir iddianame hazırlanmış ve dezenformasyon düzenlemesi kapsamında yer alan “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “Devletin yargı organlarını aşağılama” suçlarını işlediği iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemişti.
