Tuğçe Yılmaz, TCK 301’den hakim karşısına çıktı

02 Aralık 2025
Tuğçe Yılmaz, TCK 301’den hakim karşısına çıktı

Gazeteci Tuğçe Yılmaz, iki Ermeni gencin yaşam deneyimlerini konu alan haberi nedeniyle “Türk milletini aşağılamak” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı. Yılmaz hakkında 15 ay sonra açılan davada, avukatlar hem usul hem esas yönünden hukuka aykırılıklara dikkat çekti.

Gazeteci Tuğçe Yılmaz hakkında, Bianet’te yayımlanan “Türkiyeli Ermeni gençler anlatıyor: 109 yıldır süren yas” başlıklı haber nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca açılan davanın ilk duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yılmaz, haberin gazetecilik faaliyeti olduğunu vurgulayarak beraatini istedi.

YILMAZ: “BİR KİŞİNİN ŞİKÂYETİYLE YOLDA YÜRÜRKEN GÖZALTINA ALINDIM”

Yılmaz, savunmasında yalnızca bir kişinin CİMER’e yaptığı şikâyetle yargılandığını belirtti. “Bu kişinin mental sağlığını bilmiyoruz, ırkçı olduğunu da düşünüyorum. Ancak sadece bu kişinin ihbarı nedeniyle yolda yürürken gözaltına alındım” dedi. Türkiye ile Ermenistan arasında barış süreci sürdüğünü hatırlatan Yılmaz, “Böyle bir dönemde bu haber nedeniyle 301. maddeden yargılanmak kabul edilemez” diyerek Hrant Dink’i anarak beraatini talep etti.

AVUKAT YAZGAN: “TUTUKLAMA YASAĞI OLAN MADDEDEN GÖZALTI KARARI VERİLİYOR”

Yılmaz’ın avukatı Deniz Yazgan, TCK 301. madde kapsamında tutuklama yasağı bulunduğunu hatırlatarak, “Bu durumda neden gözaltı kararı veriliyor?” diye sordu. Yazgan, müvekkilinin yalnızca gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılandığını ve haberde “Ermeni Soykırımı” ifadesinin geçmesinin tek başına suç oluşturmayacağını belirtti.

AVUKAT ERKOÇ: “BU DAVA HUKUKİ CİDDİYETTEN UZAKTIR”

MLSA Hukuk Birimi’nden avukat Batıkan Erkoç ise savunmasına, “Bu iddianame nasıl kabul edildi?” diyerek başladı. CİMER’e yapılan isimsiz ihbarın hukuka aykırı olduğunu, Dilekçe Kanunu ve CMK’ya göre kimliği belirsiz şikâyetlerin geçersiz olduğunu söyledi.

Erkoç, davanın Basın Kanunu'na aykırı olarak 15 ay sonra açıldığını, yasal sürenin dolduğunu ve “dava şartının oluşmadığını” vurguladı. “Müvekkil bu suçu işlemiş olsa dahi, ceza verilemez” dedi.

Erkoç ayrıca, Tuğçe Yılmaz hakkında “bulunamadığı” gerekçesiyle çıkarılan yakalama kararını da eleştirdi: “Müvekkil, haftada bir kez karakola imza veriyordu. Gözaltına alındığı günün bir gün öncesi imza atmıştı. Buna rağmen yakalanıp nezarethaneye götürüldü. Bu durum hukuki ciddiyetten uzaktır.”

“HABERİN İÇERİĞİ İKİ FARKLI YAŞAM DENEYİMİNİ ANLATIYOR”

Erkoç, haberin iki Türkiyeli Ermeni gencin bireysel deneyimlerine dayandığını belirterek, “Zepür daha umutlu, Aren daha eleştirel konuşmuş. Tüm haber bu farklılık üzerine kurulu. Bir gazetecilik başarısı söz konusu. Bu haber ödül almalıydı, dava konusu değil” dedi. Erkoç, "Gazeteci Tuğçe Yılmaz’a “301. madde” davası: “Ermeni olmak Türklüğü aşağılamak mı?” dedi.

Erkoç, haberdeki ifadelerin hiçbirinin Tuğçe Yılmaz’a ait olmadığını belirterek Ceza Hukuku’nun isnadiyet ilkesinin ihlal edildiğini savundu: “Bir gazeteci, mülakata dayalı haber yaptığı için nasıl yargılanabilir?”

Erkoç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Altuğ Taner Akçam kararına atıf yaparak, “Ermeni Soykırımı ifadesi nedeniyle soruşturma açılması dahi ifade özgürlüğü ihlalidir. AİHM, soruşturmanın kendisinin bile kişide caydırıcı etki yarattığını söylüyor” dedi.

SAVCI MÜTALAA İÇİN SÜRE İSTEDİ, DURUŞMA ERTELENDİ

Savcı, esas hakkındaki görüşünü hazırlamak üzere dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti. Avukat Erkoç ise “Yargılama şartı yok, derhal beraat verilmeli” diyerek itiraz etti.

Mahkeme, savcının talebini kabul ederek dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verdi ve duruşmayı 21 Nisan 2026, saat 14.15’e erteledi.

Kaynak:https://www.mlsaturkey.com/tr/gazeteci-tugce-yilmaza-301-madde-davasi-ermeni-olmak-turklugu-asagilamak-mi