
2025 YILI HAZİRAN AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU
Basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne yoğun saldırıların olduğu bir ayı geride bıraktık. AKP iktidarı, bir yandan “demokratikleşme” söylemlerinde bulunurken basın, düşünce ve ifade özgürlüğü alanında ise tam tersi bir pratik sergilemektedir. Başta gazeteciler olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük saldırıların en çok yaşandığı bir ay oldu. Leman Dergisi’ne yapılan saldırı da bu sistematik saldırıların son halkası olmuştur.
Haziran ayında 16 gazeteci gözaltına alınırken 6’sı tutuklanmıştır. 3 Haziran’da Bianet Editörü Tuğçe Yılmaz, 301’inci madde gereğince hukuksuz bir şekilde gözaltına alınırken 13 Haziran’da ise gazeteciler Eylem Emel Yılmaz, Ozan Cırık, Yavuz Akengin ve Dicle Baştürk, yurtdışındaki bazı kurum ve kuruluşlara telifli haber yaptıkları için gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştır. Aynı operasyonda Metin Yoksu’da daha sonra mahkemeye giderek ifade verdikten sonra tutuklandı. 21 Haziran’da ise Gazeteci Fatih Altaylı, AKP’li Oktay Saral tarafından ‘Suyun ısındı’ sözleri ile tehdit edildikten 11 saat sonra ise tutuklandı. Bu olay, gazetecilerin tutuklanması AKP’nin talimatıyla gerçekleştiğinin kanıtı olmuştur. 6 gazetecinin tutuklanması ile birlikte cezaevlerinde tutuklu gazetesi 34’e yükselmiştir.
Haziran ayının son gününde ise; yayınladığı bir karikatür gerekçe gösterilerek Leman Dergisi’nin ofisi basılmış, çevrede bulunan yurttaşlara zarar verilmiştir. Yine Leman Dergisi’nin dört çalışanı, işkence edilerek gözaltına alınması basın, düşünce ve ifade özgürlüğü tarihine kara bir görüntü olarak düşmüştür. Leman Dergisi’ne yapılan saldırı sıradan bir saldırı olarak görmüyoruz, AKP’nin basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne yaptığı saldırıların bir parçası olarak değerlendiriyoruz ve bu saldırıyı kınıyoruz.
Saldırılar sadece gözaltılar ile sınırlı kalmamış; gazeteciler yaptıkları haberlerden dolayı tehdit edilmiştir. Mezopotamya Ajansı muhabiri Zeynep Durgut, “Fuhuş çetesi” haberinden kaynaklı tehdit edilmesi cezasızlık politikasının bir ürünüdür. Yine benzer bir tehdide Alican Uludağ da, Jandarma karakolundaki işkenceyi ve cinayeti haberleştirdiği için maruz kalmıştır.
24 dosyada 26 gazetecinin yargılandığı Haziran ayında Diyarbakır’da Zilan Gül, gazete dağıttığı için ve gazetede yer alan bir haberin içeriğinden dolayı yargılanmış hukuksuz bir şekilde 2 yıl 1 ay ceza almıştır. Haziran ayında 9 gazeteciye soruşturma açılmış, 13 gazetecinin soruşturması ise davaya dönüşmüştür.
RTÜK’ün muhalif basın üzerindeki tehdidi bu ayda sürmüş; HALK TV’ye 10 gün yayın durdurma cezası verildi. 5 yayına idare para cezaları verilirken mahkeme kararıyla da 8 yayına yasak kararı getirildi. Yine Haziran ayı içerisinde 1 internet sitesi kapatılırken 3 habere de erişim engeli getirildi. 117 sanal medya içeriği ve gazetecilerin X hesaplarına ise BTK tarafından erişim engeli getirildi
16 basın emekçisinin işine “Küçülme” gerekçesi ile işine son verildiği Haziran ayında öne çıkan bir diğer konu, gazetecilerin sosyal haklarına dönük saldırılar oldu. Kültür Radyo Televizyon (KRT) bünyesinde çalışan 158 basın emekçisinin, 28 Mart’tan bu yana oluşan maaş ve 3 adet yemek parası alacakları ödenmedi. Büyük hak kayıpları yaşadıklarını söyleyen emekçiler, en basit editöryal tartışmanın dahi yapılamadığını, düşük ücret politikası ve düzensiz çalışma koşullarının olağanlaştığını belirterek KRT TV yönetiminin “çalışanlarına karşı teminat altına alınan hiçbir sorumluluğunu tam ve zamanında yerine getirmediğini” belirtti. Bu nedenle iş bırakma eylemine başlayan KRT emekçileri, eylemin 22’inci gününde kazanım elde ederek eylem sonlandırıldı.
Basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne dönük saldırılar her geçen gün artıyor. Bu saldırılara karşı ortak mücadele elzem olarak karşımızda dururken hakikat mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Bu anti-demokratik uygulamalara karşı gazeteciliği savunmaya devam ederek demokratik toplumun inşasında öncü bir rol oynamaya devam edeceğiz.