DFG 2021 YILI EKİM AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU

DFG 2021 YILI EKİM AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU

DEĞERLENDİRME

Ekim ayını geride bırakırken, hiç de iç açıcı bir tabloyla karşı karşıya olmadığımızı belirtmek isteriz. Gazetecilerin sağlıklı ve özgür bir ortamda haber yapabilmelerinin çok elzem olduğu bir süreçte halen baskı altında mesleklerini icra etmek zorunda kalmaları kabul edilecek bir durum değildir. Ekim ayı içerisinde gazeteci arkadaşlarımız yine sahada haber peşinde koşarken türlü engellemelerle karşı karşıya kaldı. Gazeteciler gözaltına alınmalarının yanı sıra birçok kez saldırılara da maruz kalmaktadırlar. Özellikle toplumsal olayları takip ederken, kolluk güçlerinin şiddetine maruz kalmaları artık işlerini yapamaz hale gelmelerine neden olmaktadır. Polis adeta hedef gözeterek muhabir arkadaşlarımızı tartaklıyor, darp ediyor, çekim ekipmanlarına el koyuyor ve özgürlüğünden mahrum bırakıyor. Bunun yanında haber takibi sırasında gazetecinin engellenmesi artık sıradan rutin bir hal almış durumda. Oysaki bilinmesi gerekiyor ki, bu yaklaşım çok korkunç bir durumdur. Halkın haber alma hakkını görev bilmiş bir gazeteci nasıl olur da haber takibi sırasında engellenir? Kolluk güçlerinin bu pervasızlığına bir an önce dur demek gerekmektedir. Elbette Ekim ayında gazetecilerin maruz kaldığı uygulamalar bunlarla sınırlı değildi. Özellikle yargı alanında halen gazeteciler soruşturma ve dava kıskacına alınarak, gözleri korkutulmak istenmektedir. Bu ay yine birçok arkadaşımız hakkında soruşturmalar başlatılırken, 4 gazeteciye de yeni davalar açılmıştır. Bir ay içerisinde 58 gazeteci hakim karşısında çıktı ve yargılandı. Raporumuzun ayrıntılı verilerinde de görüleceği üzere açılan soruşturma ve davalar tamamen gazetecilik faaliyetleri nedeniyledir ve bir nevi gazeteciyi işinden etme uğraşıyla gerçekleşmiştir. Haberciler adeta yargı kıskacına alınarak susturulmak istenmektedir. Halen hapishanelerde çok sayıda gazetecinin olduğunu da hatırlatmak isteriz. Gazetecilerin özgürlüğünden mahrum bırakılması başlı başına ağır bir durumken, arkadaşlarımızın bulundukları ortamlarda maruz kaldığı hak ihlalleri, yaşanan olumsuz tabloyu özetler niteliktedir. Hapishanedeki arkadaşlarımızdan zaman zaman derneğimize mektuplar yazılarak, yaşanan hak gaspları dillendirilmektedir. Anlaşılıyor ki, ülkenin kanayan yarası konumunda bulunan hapishaneler, gazeteci arkadaşlarımız için ceza içinde ceza şekline bürünmeye başlamıştır. Bu vesileyle bir kez daha belirtelim ki; hiçbir gazeteciyi özgürlüğünden mahrum bırakmaya hakkınız yoktur. Hele hele mahpus ortamında cezalarını katlayan uygulamalardan bir an önce vazgeçin. Ekim ayında sansür uygulamaları da hızından bir şey kaybetmedi. İktidar ve yandaşlarının hoşuna gitmeyen haberler süratli bir şekilde yargı organları da kullanılarak sansürlenmektedir. Sadece ekim ayı içerisinde tespit edebildiğimiz kadarıyla 50 habere erişim engeli getirilmiş, 5 internet sitesinin alan adı da erişime kapatılmıştır. Dijital medya ortamlarında yapılan engelleme ve sansürler de bu rakamlara dahil değildir. Bu uygulamalardan da anlaşılacağı üzere, iktidar sahipleri gerçeklerden çok korkmaktadırlar. Haberlerin halka ulaşmasını engellemek için türlü yollara başvuruyorlar. Ancak sanırız unutuluyor; gerçeklerin er ya da geç açığa çıkma gibi bir huyu vardır. Kelepçeyle, zincirle, dört duvar arasına tıkayarak, engelleyerek, sansürleyerek bu gerçeği değiştiremezsiniz. Değerlendirmemizi bitirirken, gazetecilere dönük baskıların, hak gasplarının, sansürün olmadığı bir gelecek düşlüyor, kalemlerimizin özgürlüğü ve adaleti müjdeleyeceği nice haberler diliyoruz.