|
DEĞERLENDİRME |
31 Mart seçimlerini geride bırakırken, seçimlerde açığa çıkan halk iradesinin ve değişime dair kararlılığın tüm ülkeye hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Bu sonuçlarla birlikte, yıllardır ülkeye bir karabasan gibi çöken baskıcı rejimin değişmesi ve gazetecilerin daha özgür bir ortamda görevlerinin yapmasının önünün açılmasına vesile olmasını temenni ediyoruz. Ayrıca seçim sürecinde yurt genelinde canla başla çalışarak, seçim atmosferini ve yaşanan olayları anı anına kamuoyuyla paylaşan tüm basın emekçisi arkadaşlarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
2024 yılının Mart ayı, gazetecilere yönelik baskılar açısından diğer aylara göre nispeten daha sakin geçmiş olsa da, hak ihlalleri son bulmadı. Özellikle 8 Mart, Newroz ve seçim gibi önemli günlerde sahada çalışma yürüten gazeteciler, yine çeşitli engellemelere maruz kaldılar.
Mart ayında bazı gazeteciler hakkında soruşturma ve davalar açılırken, yargılanan gazetecilere çeşitli cezalar verildi. Ayrıca yargılaması devam eden çok sayıda gazeteci yine hakim karşısındaydı.
Anlaşılacağı üzere gazetecilere yönelik yargı baskısı devam ediyor. Bu şekilde gazeteciye gözdağı verilmek, haber yapması engellenmek isteniyor.
Basın alanındaki hak ihlalleri bunlarla sınırlı değil elbet. Sadece gazeteciler engellenmiyor, ayrıca çalıştıkları yayın kuruluşları ve yaptıkları haberler de hedef alınıyor. Raporumuzda, sadece Mart ayı içerisinde 153 habere erişim engeli getirildiğini görüyoruz. Bu da gösteriyor ki bir taraftan gazeteciler baskı ve hak ihlaline maruz bırakılırken, diğer taraftan onlarla birlkite halk da cezalandırılıyor. Haberin kitlelere erişimi engelleniyor. Yani halkın haber alma hakkına darbe vuruluyor.
Ülkeyi bir bütün olarak baskı cenderesine almaya çalışan AKP-MHP iktidarı, siyasal alandaki yetmezliklerini ve yürüttüğü kötü politikaları; gazetecilere, basın yayın organlarına baskı kurarak kapatmaya çalışıyor. Yargı eliyle gazetecileri etkisizleştirme, yasaklar yoluyla da bilgi yayılımını engellemeye çalışıyor. Böylece yaşanan gerçeklerin duyulmasını, görülmesini engelleme çabası içerisinde.
Elbette bu aynı zamanda bir çaresizliğin de sonucu. Kötü yönetimin ifşa olmaması çabası… Ancak bu nafile bir çaba. Çünkü onurlu gazeteciler, bu yaklaşıma pabuç bırakmamakta kararlı. Tüm baskı ve yıldırmalara rağmen yaşanan gerçekleri halka duyurma konusunda elinden geleni yapıyor ve yapmaya da devam edecektir.
Bu nedenle iktidara çağrımızdır; gazeteci bir toplumun özgür iradesinin teminatıdır. Gazetecilere dönük baskı ve hak ihlallerine son verin. Yine halkın haber alma hakkının önündeki engelleri kaldırın.
Ayrıca gazetecilere de örgütlülük ve dayanışmalarını büyütmeleri, yaşanan haksızlıklara karşı da dik durmaları çağrısında bulunuyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, “Özgür basın, özgür toplum” şiarıyla daha güzel günlerin geleceğine olan inancımızla Mart ayına ait hak ihlalleri raporunu dikkatinize sunuyoruz.
