
GAZETECİLERE YÖNELİK EYLÜL AYI HAK İHLALLERİ RAPORU DEĞERLENDİRME
Medya kuruluşlarının ve gazetecilerin sansür kıskacına alındığı bir ayı geride bıraktık. Eylül ayı, Bilgi Teknolojileri Kurumunun Sulh Ceza Hakimliklerine başvurarak aldırdığı “erişim engelleri” kararlarında büyük bir artış gözlemlendi. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanması ve binanın polisler tarafından işgal edildiği gün sanal medyaya bant daralması gelirken X, Instagram, YouTube, TikTok, Facebook, WhatsApp, Telegram ve Signal’e ancak 21 saat sonra normal bir erişim sağlandı. ‘Milli Güvenlik sorunu” gerekçesi ile il binası ile ilgili paylaşımlara erişim engelli getirilirken 36 hesap hakkında soruşturma açıldı, paylaşım yapan 10 kişi de gözaltına alındı. Aynı gün İzmir’de polis merkezine yapılan saldırısı sonrası da tıpkı diğer olaylarda olduğu gibi yayın yasağı getirildi.
11 Eylül’de Grok’un X hesabı erişime engellendi. Engelleme sebebi ise “Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gerekçesi” oldu. 9 Eylül’de İklim Kanunu ve Cengiz Holding hakkındaki haberler de “milli güvenlik” sorunu olarak engellendi.
7 Eylül’de Gazeteci Azad Altay’ın 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağını anlattığı “Sur’un Hafızası” belgeselinin hesapları, Gazeteci Yazar Can Dündar’ın YouTube kanalı, Medya Haber’in X hesabı ve Fahrettin Altun’un oğluyla ilgili haberlere engel geldi. Yine Yeni Yaşam Gazetesi ve ETHA’nın X hesabına aynı gerekçeyle eylül ayında iki defa erişim engeli getirilirken Fırat Haber Ajansı’nın web sitesine de erişim engeli getirildi.
Son olarak Rojin Kabaiş’in ölümünün şüpheli olduğunu belirten ve etkin bir soruşturma talep eden X paylaşımları, Van 8’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 8 Eylül 2025 tarihli ve 2025/32 sayılı kararıyla erişime engellendi. 200’den fazla gönderi ve çok sayıda hesaba erişim engeli getirilmesi kararının Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin başvurusu üzerine alındığı belirtildi.
Eylül ayında 49 sanal medya hesaba ve 30 habere erişim engeli getirilirken 6 internet sitesi de BTK tarafından kapatıldı.
Gazetecilere dönük soruşturmaların da hız kesmediği Eylül ayında 10 gazeteci gözaltına alınırken 1 gazeteci tutuklandı. 19 gazeteciye soruşturma açılırken 22 gazetecinin devam eden soruşturmaları ise davaya dönüştü.
Sansür, soruşturma ve baskıların arttığı bir dönemde iktidarın medya kuruluşlarına kayyım atanması da kabul edilemez. AKP’nin kendi eliyle tekelleştirdiği medya kuruluşları, medya ile ilişkisi olmayan kişilerin insafına bırakılmıştır. Bu kişilerin yarattığı tahribattan en çok etkilenen emekçiler olmuştur. Her ne olursa olsun bu emekçilerin haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Türkiye’de demokratikleşmenin sıkça bahsedildiği dönemde basın özgürlüğüne dönük saldırılar azalmamış; bilakis artmıştır. Bir kez daha hatırlatıyoruz; basın özgürlüğüne yaklaşım demokrasiye yaklaşımdır. Türkiye’nin demokratikleşmesi için basın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, hukuksuz erişim engellerine son verilmelidir.
DİCLE FIRAT GAZETECİLER DERNEĞİ