2025 YILI TEMMUZ AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU

2025 YILI TEMMUZ AYI GAZETECİLERE YÖNELİK HAK İHLALLERİ RAPORU

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile gelişen siyasi gelişmeler Türkiye’de demokratikleşme umudunu yeniden yeşertti. Basın özgürlüğü bir ülkenin demokrasi karnesini belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Ancak demokratikleşmenin konuşulduğu Türkiye’de basına dönük saldırılar azalmamış, aksine artarak devam etmiştir.

Temmuz ayında da gazeteciler haber yaptıkları için gözaltına alındı, ağaç kesimini, yolsuzlukları haberleştirdikleri ve katledilen meslektaşlarını andıkları için gazetecilere soruşturmalar açıldı. Temmuz ayında 8 gazeteci gözaltına alınırken 5 gazeteci tutuklandı. Furkan Karabey, ortada iddianame bile olmadan hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Şubat ayından beri tutuklu olan Ercüment Akdeniz, ilk duruşmasında hiçbir delil olmamasına rağmen “tanıklar” dinlenmediği için tahliye edilmedi. Haziran ayının son gününde Leman Dergisi’ne yapılan saldırıların ardından iktidar, saldırıları destekleyerek beş LeMan Dergisi çalışanı tutuklarken, hem dergi hakkında toplatma kararı verdi hem de mali soruşturma başlattı.

Temmuz ayında 30 dosyada 84 gazetecinin yargılanmasına devam edilmiştir. Bu davalardan biri de 44 gazetecinin yargılandığı ve 13 yıldır süren KCK Basın davası olmuştur. Bu dava, Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesinde kara bir tablo olarak 13 yıl duruyor. 6 gazeteciye soruşturma açılırken bir soruşturma davaya dönüştürüldü. 8 gazeteciye 8 yıl 4 ay 25 gün ve 40.500 TL idari para cezası verildi.

Temmuz ayında da sansür sürerken RTÜK’ün anti-demokratik kararları bir tehdit aracına dönüştü. RTÜK, 1 kanala 10, 1 kanala 5 gün ekran karartma cezası verirken 2 kanala da para cezası verdi. Temmuz ayında 45 internet sitesi kapatılırken 10 habere, 63 sanal medya içeriğine de erişim engeli getirildi.

Yukarıda sunduğumuz veriler birer rakamdan öte Türkiye’nin demokrasi karnesidir. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve yeşeren barış umutlarının başarıya ulaşılabilmesi için basın özgürlüğü önündeki tüm engeller bir an önce kaldırılmalıdır. Basın özgürlüğü önünde engel olan sansür yasaları, etki ajanlığı yasası lağvedilmelidir. Yaptıkları haberlerden dolayı tutuklanan tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır. AKP’nin ceza aracı haline gelen RTÜK ve BTK demokratik bir yapıya dönüştürülmelidir.  Bu taleplerimiz karşılandıkça hem basın özgürlüğünde önemli bir mesafe kat edilmiş olacak hem de Türkiye’nin demokratikleşmesine güç verecektir.

Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın somut adımları ile gelişen süreci destekliyor, bu sürecin başarıya ulaşabilmesi için gazetecilerin Abdullah Öcalan ile görüşmesi önündeki engeller bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Gazeteciler toplumun aynasıdır ve bu sürecin halkla buluşması için gazetecilerin rolü hayati önemdedir. Bu temelde, gazeteciliği savunmaya devam ederek demokratik toplum inşasında öncü rol olmaya devam edeceğiz.